DOĞRU
MÜŞTERİLERİ YAKALAMAK
Bu kısım, 80/20 Kuralı'nın etkinliği
üzerine odaklanarak pazarlama ve iş stratejilerindeki değişimleri inceliyor.
Başlangıçta, işletmelerin üretim odaklı olduğu ve müşteri merkezli pazarlama
kavramının sonradan geliştiği belirtiliyor. Sanayi Devrimi döneminde büyük
işletmelerin üretim odaklı yaklaşımlarının geçerli olduğu, ancak günümüzde
müşteri merkezli bir yaklaşıma geçişin önemli olduğu vurgulanıyor. Henry
Ford'un üretim odaklı bir mağara adamı olmadığı, aksine otomobil üretimini
demokratikleştirmeyi hedeflediği ve bu hedefe ulaşarak seri üretime geçerek
otomobilleri daha geniş kitlelere ulaştırdığı ifade ediliyor. Sanayileşmenin ve
inovasyonun, otomobillerin yanı sıra diğer ürünlerde de pazar araştırmasının
rolünü vurgulanıyor. Kitap, günümüzde hizmet sektörünün de sanayileştiğini ve
bazı durumlarda küreselleştiğini belirterek, post-endüstriyel bir dünyada
yaşanmadığını savunuyor.
1960’LAR
PAZARLAMAYI, 1990’LAR İSE MÜŞTERİLERİ YENİDEN KEŞFETTİ
Kitap, üretim odaklı yaklaşımın sınırlarını
ve pazarlama odaklı yaklaşımın yükselişini ele alıyor. 1960'ların başında
Theodore Levitt gibi işletme profesörlerinin öncülüğünde, işletmelere pazarlama
odaklı olmaları gerektiği vurgulanmaya başlandığı belirtiliyor. "Pazarlama
miyopluğu" başlıklı efsanevi makale, endüstriyi müşteri tatminine
odaklanmaya teşvik ederken, bu yeni öğretinin heyecan verici olduğu ifade
ediliyor. İş dünyasında müşteri memnuniyeti ve müşteri merkezliliğinin giderek
önem kazandığı ve pazarlama yöneticilerinin üretim odaklı yöneticileri yerinden
ettiği belirtiliyor. Son dönemlerde müşteri memnuniyeti ve müşteri odaklılık
gibi kavramların kurumsal hedefler arasında yer aldığı vurgulanıyor.
MÜŞTERİ
ODAKLI YAKLAŞIM HEM DOĞRUDUR HEM DE TEHLİKELİ
Bu kısım, pazarlama odaklı ve müşteri
merkezli yaklaşımın doğru olduğunu ancak aşırı geniş bir ürün yelpazesi veya
çok fazla müşteriye odaklanmanın potansiyel risklerini vurguluyor. Çok fazla
ürün veya müşteriye odaklanmanın, birim maliyetleri artırarak getiriyi
düşürebileceğini belirtiyor. Bu durumda, 80/20 Kuralı'nın önemine vurgu yaparak
üretim odaklı ve pazarlama odaklı yaklaşımların bir sentezini öneriyor. Bu
sayede, sadece kârlı pazarlama ve müşteri merkezliği üzerine odaklanmanın
önemini vurguluyor.
80/20 PAZARLAMA ÖĞRETİSİ
Bu kısımda, her firma için üç altın kural
öne çıkıyor:
·
Firmanın dikkatini, mevcut ürün grubunun
yalnızca yüzde 20'sine odaklamalıdır, çünkü bu küçük kısım genellikle
maliyetlendirilmiş kârın yüzde 80'ini üretir.
·
Firmanın çabaları, satışların ve/veya kârın
büyük bir bölümünü sağlayan müşterilerin yüzde 20'sini memnun etmek ve onları
elde tutmak için yoğunlaşmalıdır.
·
Üretim ile pazarlama arasında bir çelişki
yoktur, ancak başarılı olmak için pazarlanan ürünün hedef müşteriler için eşsiz
bir değer sunması gerekir. Eğer mevcut ürünler bu kriterlere uymuyorsa,
inovasyon gereklidir ve bu da genellikle ürün odaklıdır.
AZ SAYIDA
DOĞRU ÜRÜN/PAZAR SEGMENTİNDE PAZARLAMA ODAKLI OLUN
Bu kısımda, 80/20 kuralının birçok işletme
için geçerli olduğu vurgulanıyor. Örneğin, ürünlerin yüzde 20'sinin gelirlerin
yüzde 80'ini oluşturduğu belirtiliyor. Bu durumda, işletmelerin en kârlı
ürünlerine odaklanması ve az satan ürünleri gözden geçirmesi gerektiği vurgulanıyor.
Örneğin, bir otomobil bakım ürünleri şirketi, satışlarını oto yıkamacılar
aracılığıyla gerçekleştiriyordu ancak 80/20 kuralı uygulandığında, sadece en
iyi satış yapan oto yıkamacılara odaklanmanın daha etkili olduğu anlaşıldı. Bu
nedenle, işletmelerin en başarılı satış noktalarına odaklanması ve
performanslarını iyileştirmesi öneriliyor.
AZ
SAYIDAKİ DOĞRU MÜŞTERİ İÇİN MÜŞTERİ MERKEZLİ OLUN
Bu kısımda, pazarlama ve müşteri
odaklılığın önemi vurgulanıyor. Özellikle, gelirin büyük bir kısmının yalnızca
müşterilerin küçük bir azınlığından geldiği 80/20 kuralının geçerliliği
üzerinde duruluyor. Örneklerle desteklenen yazıda, başarılı pazarlamanın, en
aktif ve karlı müşterilere odaklanmayı gerektirdiği belirtiliyor. Bu, müşteri
merkezli yaklaşımın önemini vurgularken, tüm müşterilere eşit şekilde
odaklanmanın mümkün olmadığı ve esas kârlı müşteri grubuna odaklanmanın daha
etkili olduğu ifade ediliyor.
ESAS
MÜŞTERİLERİNİZİ BAĞLAMAK İÇİN DÖRT ADIM
Bu kısımda, esas müşterilere odaklanmanın
önemi ve bu müşterilere özel hizmet sunmanın gerekliliği vurgulanıyor. Müşteri
sadakatinin işletme için hayati önem taşıdığına dikkat çekilerek, esas
müşterilerin elde tutulmasının kârlılığı artıracağı belirtiliyor. İşletmenin
uzun vadeli başarısının, esas müşterilerle olan ilişkilerin sağlamlığına ve
derinliğine bağlı olduğu vurgulanarak, müşteri sadakatinin önemi üzerinde
duruluyor.
YÜZDE
20’LİK ESAS MÜŞTERİ GRUBUNA HİZMET ETMEK BÜTÜN ŞİRKETİN SAPLANTISI OLMALI
Bu kısımda, bir firmanın pazarlamayı ana
süreç haline getirmenin yüzde 20'lik ana müşteri grubuna odaklanmayı
gerektirdiği vurgulanıyor. Müşteri memnuniyetinin önemi üzerinde durularak, her
çalışanın ve organizasyonun pazarlama sürecine dahil olması gerektiği
belirtiliyor. 80/20 Kuralı'nın bu bağlamda önemli bir rol oynadığı ve müşteri
memnuniyetini sağlamanın temel hedef olduğu vurgulanıyor.
SATMAK
Bu kısım satış, pazarlama ile yakından
ilişkilidir ve müşterilerle etkileşim kurmayı ve onları dinlemeyi içerir. Üstün
satış performansı, ortalama performans yerine 80/20 prensibini uygulamayı
gerektirir. Çoğu durumda, satış ekibinin en üst yüzde 20'sinin, toplam
satışların büyük bir kısmını ürettiği gözlemlenir. Bu durum, iş dünyasında
hızlı kâr artışı için önemli bir anahtar olarak kabul edilir. Satışlardaki
değişkenlikler, hem satış ekibinin performansıyla ilgili meselelerden hem de
müşteri odaklı yapısal meselelerden kaynaklanabilir.
SATIŞÇI
PERFORMANSI
Eğer satış personelinizin yüzde 20'si
satışlarınızın yüzde 73'ünü oluşturuyorsa, yapabileceğiniz bazı stratejiler
vardır. Bunlar arasında, yüksek performanslı satışçılara odaklanma, aynı tip
satış personeli işe alma, başarılı satış zamanlarını ve yöntemlerini analiz
etme, en verimli satış yöntemlerini benimseme, başarılı ekipleri diğer alanlara
taşıma, ve satış ekibi eğitimi yer almaktadır. Ayrıca, eğitim yatırımlarında
80/20 kuralını uygulamak da önemlidir; en iyi performans gösterenlere
odaklanmak ve en çok getiri sağlayanlara daha fazla kaynak tahsis etmek etkili
bir stratejidir.
SATIŞ
YALNIZCA İYİ SATIŞ TEKNİKLERİNE SAHİP OLMAK DEĞİLDİR
80/20 Analizi, satış ekibinin performansını
ve müşteri odaklılığını artırmak için yapısal faktörlere odaklanmayı
önermektedir. Bu kapsamda, satış ekibinin ve ürünlerin performansını analiz
ederek, en kârlı ve yüksek hacimli müşterilere odaklanma stratejileri
belirlenmelidir. Satış personeli, en kârlı ürünleri ve en önemli müşterileri
hedeflemeli ve bu alanlarda yoğunlaşmalıdır. Ayrıca, eski müşterilerin tekrar
ziyaret edilmesi ve yeni fırsatlar aranması da önemlidir. Bu yapısal
yaklaşımın, ortalama satışçıları süper starlara dönüştürerek firma kârını
artırabileceği ve müşteri memnuniyetini uzun vadeli olarak sağlayabileceği
vurgulanmaktadır.
“YAŞAMSAL”
MÜŞTERİLER
Bu kısımda, pazarlama ve satış çabalarının
etkin bir şekilde yönetilmesinin önemi vurgulanmaktadır. Bazı müşterilerin
diğerlerinden daha değerli olduğu, dolayısıyla çabanın bu müşterilere
odaklanarak verimliliğin artırılması gerektiği belirtilmektedir. Henry Ford'un
bolluk argümanı ve 80/20 prensibinin değeri üzerine atıfta bulunulmaktadır.
Metin ayrıca çeşitli kaynaklardan alıntılar içermekte ve bu alıntılar,
pazarlama ve satış stratejilerinin önemini vurgulamaktadır.